1. ortaya çıkmak, belli olmak: It later transpired that there was no bridge at all. Hiçbir köprünün olmadığı sonradan ortaya çıktı. 2.
2. beden veya bitki gözeneklerinden dışarı çıkmak.
3. terlemek.
4. sızmak.
5. kokusu çıkmak.
6. terle.
7. sızdırmak.
8. 1. ortaya çıkmak, belli olmak: It later transpired that there was no bridge at all. Hiçbir köprünün olmadığı sonradan ortaya çıktı. 2.
9. meydana gelmek.
10. vuku bulmak.