1. yağıyor.
2. dolu yağmak.
3. hailstone: (isim) dolu tanesi.
4. (fiil) selâmlamak; çağırmak; seslenmek.
5. (fiil) dolu halinde yağmak veya yağdırmak; hızlı ve şiddetli gelmek (söz, yumruk).
6. hailstorm (isim) dolu fırtınası.
7. (isim) dolu; dolu gibi yağan şey.
8. (isim) selâmlama, seslenme.
9. within hail: ses duyulacak mesafede, yakın.
10. hail fellow well met: . samimi dost, yakın arkadaş; herkesle çabuk ahbap olan kimse, sıcakkanlı kimse, samimiyetten hoşlanan kimse.